22 Kasım 2024, 07:51Namaz VakitleriFirma RehberiReklamİletişim
  • Dolar: 30,6745 TL
  • Euro: 33,1130 TL
  • Altın: 1.996,86 TL
  • Borsa: 9.045,97
  • Beyaz Ekmek ve Pirinç Sigara Kadar Riskli!
  • Android Kullanıcıları Bu Virüse Dikkat
  • Bilardoda Dünya İkincisi Olduk
  • Putin`in Sözcüsünden Türk-Rus Savaşı Yorumu
  • Balıkesir`de Bir Hastaya Domuz Gribi Teşhisi Kondu
20 Ekim 2016 Perşembe, 11:07

2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Gerçekleştirildi

Türk Yükseköğretim tarihinde “ilk kez” üniversitelerin akademik yılı açılış töreni Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da teşrifleriyle YÖK himayesinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlendi.

Paylaşmak İster Misiniz?
2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Gerçekleştirildi

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde ilk kez toplu olarak gerçekleştirilen “2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni”ne tüm üniversite rektörlerinin yanı sıra üniversiteleri temsilen belli sayıda akademisyen ve öğrenciler olmak üzere yaklaşık 2 bin kişi katıldı.

Törende Üniversitemizi ve senatoyu temsilen, Rektörümüz Prof. Dr. Kerim Özdemir, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Şakir Sakarya, Necatibey Eğitim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Fatih Satıl, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Mehmet Narlı, Mühendislik Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Cemal Bölücek, Tıp Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Turan Aslan, Turizm Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Cevdet Avcıkurt, Güzel Sanatlar Dekan V. Prof. Dr. Elif Çimen, İlahiyat Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Muammer Erbaş ve Necatibey Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Baştürk yer aldı.

Törende gösterilen “Yükseköğretim” videosunu izlemek için tıklayınız.

Törende bir konuşma gerçekleştiren Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, konuşmasına bugünün, yükseköğretim tarihinde müstesna bir gün olduğunu belirterek yükseköğretimin akademik yıl açılışının ilk defa üniversite boyutundan ulusal boyuta taşındığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve devlet erkanının huzurunda gerçekleştiğini ifade ederek başladı.

Türkiye’nin birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyaç duyduğu bugünlerde, bütün üniversiteleri, millet ve devletin birliğinin, dirliğinin sembolü olan bu Külliye’de bir araya getirmenin kendileri için tarihi bir anlam taşıdığını dile getiren Saraç, Türkiye akademisine ve yeniden yapılanma sürecinde “Yeni YÖK”e güç katan ve bunu teşvik eden açılış için teşekkür etti.

Son yıllarda yükseköğretimde sistemin hem nitelik hem de nicelik olarak çok önemli gelişmelere sahne olduğuna dikkati çeken Saraç, şöyle konuştu:

“Bilindiği üzere Cumhuriyet döneminde 33 yılında İstanbul Darülfünunu, İstanbul Üniversitesine dönüştürülerek ilk üniversite kurulmuştur. 33’ten 2003 yılına kadar geçen 70 yıl içinde ülkemizde 77 üniversite kuruldu. 2003 ve 2016 yılları arasında ise 104 üniversite kurulmuştur. Öğrenci sayısı bakımından bir karşılaştırma yapıldığında, bu sayının 7 milyonu aştığını görmekteyiz. Bu da neredeyse yükseköğretimde okullaşmanın 3 kat arttığını göstermektedir. Türk yükseköğretim tarihini inceleyen gelecek çağın tarihçilerinin 2003-2016 yılları arasındaki dönemi yükseköğretim tarihinin olağanüstü sıçrama yılları olarak nitelendirecektir. Bu başarı hiç şüphesiz liderliğinizdeki siyasi irade sonucunda gerçekleşmiştir. Şimdi bu sayısal, niceliksel, kemiyet itibarıyla büyümeye niteliksel büyümenin, kalitede de ilerlemenin keyfiyet itibarıyla da daha iyileşmenin eşlik etmesi konusunda bizlere, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere büyük bir görev düşmektedir.” dedi.

Yükseköğretim Kurulu olarak artık politika belirlerken bir taraftan dünya akademisindeki değişimi dikkate almaya, diğer taraftan ise ülkemizin gerçekleri ve önceliklerini de göz ardı etmemeye çalıştıklarını dile getiren Başkan Saraç şöyle devam etti:

“‘Yeni YÖK’ olarak, aldığımız kararların sonuçlarının ve eğitim öğretime katkılarının değerlendirildiği, Yükseköğretim Kurulundan tamamen bağımsız bir kalite güvencesi sisteminin oluşturulması en büyük beklentimizdir. Bilindiği üzere bu maksatla yasal bir düzenleme teklifi hazırlayarak ilgili makama sunduk. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın da konuya verdikleri önem sonucunda teklifimiz, Hükümet Programının öncelikli kısmında yer almıştır. Konuya ilişkin muhalefet partilerini de bilgilendirdik. Bu düzenlemenin bir an önce yasalaşması en büyük isteğimizdir. Bu, Türk yükseköğretim sistemimizde yapısal değişikliğin ilk adımı olacaktır.”

Yapısal değişikliği gerçekleştirecek ikinci hususun üniversitelerimizde ihtisaslaşma ve misyon farklılığına gidilmesi olduğunu söyleyen Başkan Saraç, ülkemizdeki üniversitelerimizin hepsinin aynı ve birbirinin kopyası olmasını tasvip etmediklerini, üniversitelerin hepsinin uluslararası nitelikleri gözeterek fakat farklı değerler üretmesi gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti:

“Yeni kurulan üniversiteler, kendi bölgelerinde, gelişmiş, kurumsallaşmasını tamamlamış üniversitelerin o bölge için üretemeyecekleri, başaramayacakları işleri başarabilmeli, diğer üniversitelerin kazandıramayacakları değerleri o bölgeye ve ülkeye kazandırabilmeliler. Bu şekilde, üniversiteler eğitim süreci fonksiyonlarını yerine getirirlerken, araştırma sürecinde ise bölgeyle ilgili alanlarda ihtisaslaşabilmeli ve bölgesinin kalkınmasına önemli katkıda bulunmalıdırlar. Bunun için üniversitelerin bir kısmının eğitimde, bir kısmının araştırma ve teknoloji üretiminde, bazılarının da bölgesel kalkınmaya katkı sağlamakta farklılaşmasını ve ihtisaslaşmasını istiyoruz. Bu süreçte Kalkınma Bakanlığı ile attığımız ilk adımın “Bölgesel Gelişmede Üniversitelerin Katkısını Artırma Projesinin” bugün hayata geçeceğini söylemekten gurur duyuyorum. 2006 yılında kurulan üniversiteler arasından 5 üniversite bir yılı bulan bir süreç sonunda, belli parametreler ve kriterler ile değerlendirilerek finale kalmışlardır. Zatıalilerinizin YÖK’ü 11 Mart 2015 tarihinde ziyaretiniz esnasında, ihtisaslaşma konusunda verdiğiniz bu talimatın yerine getirilmesinde en önemli aşama tamamlanmıştır. Kalkınma Bakanlığı ile birlikte eş güdüm halinde sürdürdüğümüz bu proje, yükseköğretim alanında 30 yılı aşkın dillendirilen bir düşünce idi. Artık hayat buluyor.”

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın törende yapmış olduğu konuşmanın tamamını okumak için tıklayınız.

Yeni akademik yılın Türkiye ve millet için hayırlı olması ve bu dönemde öğretim üyeleri ve öğrenciler için başarılı, verimli, huzurlu bir öğretim dönemi temennisinde bulunarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de ilk kez gerçekleşen bu açılış töreninin geleneksel bir hal alacağına inandığını söyledi.

“Eğitim Konusunu Önceliklerimiz Arasında İlk Sıraya Yerleştirdik”

2002 yılı sonunda ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiklerinde eğitim konusunu önceliklerin arasında ilk sıraya yerleştirdiklerine, fiziki altyapısından personeline, araç-gerecinden müfredatına kadar eğitimin tüm alanlarında büyük reformlar gerçekleştirdiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede yükseköğretim konusunda da Türkiye’de çok önemli ilerlemeler sağlandığını belirtti.

2002 yılında üniversite sınavına başvuran 1 milyon 817 bin 590 kişiden 662 bin 336’sı bir yükseköğretim programına yerleştirildiğini ve oranın yüzde 35 olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılında bu oranın yüzde 46, yükseköğretim programına yerleşen öğrenci sayısının da 983 bini bulduğunu bildirdi. Türkiye’nin 81 ilinin tamamında üniversite olduğunu, 2002 yılında 1 milyon 700 bini bulmayan yükseköğretim kurumlarındaki toplam öğrenci sayısının bugün 7 milyon 194 bine, öğretim elemanı sayısının ise 67 binden 156 bine ulaştığını da verdiği bilgilere ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm bu rakamlar gösteriyor ki, Türkiye’nin artık yükseköğretime geçişte herhangi bir tıkanıklık yaşanma ihtimali yoktur. Bundan sonra mücadele, herhangi bir üniversiteye, herhangi bir bölüme girmek için değil, daha kaliteli eğitim veren üniversitelere, bölümlere girmek için yaşanacaktır” dedi.

Üniversiteler arasında daha kaliteli eğitim verme konusunda bir yarış başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteler arasında kaliteyi yükseltmenin yollarından birinin de “misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma” olarak ifade edilen uygulamalar olduğunu söyledi ve YÖK’ün Kalkınma Bakanlığı ile işbirliğiyle başlattığı proje kapsamında pilot üniversite olarak belirlenen 5 üniversitenin bölgesel kalkınma için ihtiyaç duyulan alanlarda özel olarak teşvik edilip destekleneceğini açıkladı.

“Rektör Atamalarındaki Mevcut Usulden Vazgeçilmesi, Üniversitelerimizin Yararına Olacaktır”

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin, hayvancılık alanında; Düzce Üniversitesi’nin, sağlık ve çevre alanında; Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nin, tarım ve jeotermal alanında; Bingöl Üniversitesi’nin, tarım havza bazlı kalkınma alanında; Uşak Üniversitesi’nin, tekstil, dericilik, seramik alanında, bu proje kapsamında pilot yükseköğretim kurumları olarak belirlendiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları ekledi: “Tabii pilot üniversiteler gereken gayreti, çalışmayı, üretkenliği ortaya koymaları halinde bu projenin içinde yer alabileceklerdir. Şayet yeterli çaba gösterilmezse aynı konuda bir başka üniversite projeye dâhil olabilir, rekabet dediğin olay budur. Aksi takdirde bunun adı rekabet olmaz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerde halen var olan rektör adaylarının öğretim üyelerinin oylarıyla tespit edildiği sistemin de bir sorun haline dönüştüğünü ifade etti ve “Görünüşte demokratik olan rektörlük seçimleri üniversitelerde gruplaşmaları, hizipleşmeleri, kırgınlıkları artıran bir işleve bürünmüştür. Üniversite içinde zaten çok yıkıcı bir şekilde yaşanan bu süreç, YÖK’ün ve Cumhurbaşkanının takdiriyle daha da sıkıntılı bir boyut almaktadır. Bunun için rektör atamalarındaki mevcut usulden vazgeçilmesi, üniversitelerimizin de, ülkemizin de yararına olacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Yükseköğretim Sisteminin Yeniden Yapılandırılmaya Tabi Tutulması Gerekiyor”

Yükseköğretim sisteminin yeniden yapılandırılmaya tabi tutulması gerektiğini dile getirerek, “Yükseköğretimde yatay büyümede hedeflerimize ulaştık, artık dikkatimizi dikey büyümeye çevirmeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yükseköğretim yeni dönemde kalite odaklı bir büyüme yoluna girecekse, bu çalışmalarla ilgili karar alma ve uygulamaların kontrolü süreçleri büyük önem kazanacaktır demektir. Bunun için YÖK’ten bağımsız ve şeffaf bir kalite kurulu oluşturmasını bekliyorum. Bu kurulun görevini hakkıyla yürütebilmesi için idari-mali açıdan YÖK’ten bağımsız ve üniversitelerimizin tamamını da çok uzun olmayan periyotlarla değerlendirebilecek kapasiteye sahip olması gerekiyor.” diye ekledi.

Üniversitelerin, asli görevlerini yaparken yeni neslin fikir dünyasını besleyecek altyapıyı asla ihmal etmemesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için tarih şuuru ve ana dil sevgisi aşılayacak çalışmaların yasak savma kabilinden değil, samimi bir sahiplenişle yürütülmesi gerekiyor. Tarihini bilen, Türkçeyi hakkıyla konuşan ve yazan nesiller yetiştiremiyorsak, geleceğimiz karanlık demektir. Geçmişle gelecek arasında kuracağımız köprünün en önemli ayaklarından biri, üniversiteler olmak zorundadır” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının tamamını okumak ve tören videosunu izlemek için tıklayınız.

Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Saraç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kendisinin yayına hazırlamış olduğu Osmanlı döneminde yaşamış ve dini ilimler, edebiyat, tarih, tıp, matematik, geometri, mimarlık, musiki gibi alanlarda eserler vermiş bilim insanlarını tanıtan Mehmet Tahir'in “Osmanlı Müellifleri” adlı üç ciltlik eseri hediye etti.

Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen öğrencileri temsilen dört öğrenci, günün anısına Sayın Cumhurbaşkanına çiçek takdim etti.

Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı www.tccb.gov.tr, Yükseköğretim Kurulu www.yok.gov.tr

Paylaşmak İster Misiniz?
Fikirlerinizi Diğer Okuyucularla Paylaşabilirsiniz