Bozbey: Mali kriz bütün belediyeleri etkiliyor

Türkiye’de yaşanan mali krizin bütün belediyelere yansıdığını ve gelirlerde büyük düşüş olduğunu söyleyen Bozbey, “Ödenebilir borcumuz var.Diğer kurumlar gibi bütçemizin iki katı borcumuz yok. Tasarruflarla bu süreci en iyi şekilde atlatacağız” dedi.

Nilüfer Belediye Meclisi, Eylül ayı ikinci oturumunu Halk Evi’nde bulunan Nilüfer 'Barış Meclisi’nde gerçekleştirdi. Meclis gündemine geçilmeden önce Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, belediye bütçesiyle ilgili basında yer alan haberlere yanıt verdi. Başkan Bozbey, Türkiye’nin önemli bir krizden geçtiğini hatırlatarak, “Sadece Nilüfer Belediyesi değil, bir çok belediyenin, mali tablolarla ilgili son derece tedirgin olduğunu ve durumlarının pek de iyi olmadığını biliyorum, buna yakından şahidim” dedi.

Krizin yansımalarını iki yıl önceden görmeye başladıklarını belirten Başkan Bozbey, şöyle devam etti: “Çünkü vatandaşların belediyelere olan sorumluluklarını yerine getiremediğini ölçüyoruz. Biz ölçen bir kurumuz. Ölçtüğümüz için değerlendiriyoruz. Bu değerlendirmeyi bilimsel anlamda yapıyoruz ve paylaşıyoruz. Çünkü biz şeffaf bir kurumuz.” Son yıllarda krizin ayak seslerini çok hissettiklerini ifade eden Bozbey, gelişen olaylarla birlikte gelecekle ilgili mali kaygıların ortaya çıktığını söyledi. Mustafa Bozbey, “Hükümet, devam eden imar barışından 50-52 milyar gelir bekliyordu. Ama şu ana kadar 2 milyar Türk Lirası toplandığını açıkladılar. Yine mali yönden af kapsamında bir barış var. Bizim yaklaşık 44 milyon civarında af kapsamına giren bir değerimiz var. Bu 44 milyonun 23 milyonu için vatandaş yapılandırmasını yaptı. Ama 21 milyonluk kısmı hiç gelmedi. Yaklaşık yüzde 50’si başvurdu sadece. Ödeyemeyecek durumda olduğu için bu aftan yararlanamamayı göze alanlar yüzde 50. Bu rakam az değil” diye konuştu.

BOZBEY: BELEDİYE GELİRLERİNDE DÜŞÜŞ VAR

Belediye gelirlerinde de düşüşler olduğuna dikkat çeken Başkan Bozbey, “Ağustos ayı sonu itibarıyla özellikle vergiyle ilgili kısımları değerlendirdiğimizde yüzde 40 gerçekleşme var. 2-3 yıl önce bu rakam yüzde 70’lerdeydi. Bunun karşılığında biz, bunları ön gördüğümüz için, varsa gayrimenkulle telafi etmenin yolunu bulmak zorundayız. Neticede bu kurumun çalışanları var, bu kurumun yapmak zorunda olduğu rutin hizmetler var. Bunları bilerek eleştirirsek, vatandaşı daha iyi aydınlatmış oluruz. Ben, bu konuların derinlemesine bilinmediğini, sadece eleştiri amacıyla bunların söylendiğini düşünüyorum. Ama gerçekler hepimizi yakıyor, tümümüzü etkiliyor. Sadece Nilüfer Belediyesi’ni değil, tüm kurumları etkiliyor” ifadelerini kullandı.

“AYAĞIMIZI YORGANIMIZA GÖRE UZATMAK ZORUNDAYIZ”

Hükümetin tasarrufla ilgili radikal kararlar almayı planladığını da söyleyen Bozbey, “Bu da aslında genel anlamda kurumların nerede olduğunun göstergesi. Onun için biz, ayağımızı yorganımıza göre uzatmak zorundayız. Borcumuz var mı, var. Ödenebilir borcumuz var. Diğer kurumlar gibi bütçemizin iki katı borcumuz yok. Şükürler olsun ki o konuda doğru adımlar atarak bugüne geldik. Bu durum böyle giderse, gerekirse gayrimenkullerimiz varsa gayrimenkulleri yine satacağız. Neticede sürdürebilir hizmetlerimizi mutlaka yürütmek zorundayız. Memur çalışıyor, işçi çalışıyor, onların maaşlarını ödemek zorundayız. Bizler bu kentte hep beraber bir şeyler üretirken meclis üyeleri de dahil olmak üzere bu taşın altına elimizi koyduk ve koymaya devam etmek zorundayız. Türkiye çok önemli bir krizden geçiyor. Umarım tasarruflarla bazı projeleri erteleyerek, zorunlu hizmetlerimizi yaparak bu süreci en iyi şekilde atlatacağız” dedi.

Nilüfer Belediye bütçesinde büyük düşüşler yaşandığına dikkat çeken Başkan Bozbey, “Şu anda Nilüfer Belediyesi’nin şirketinde çalışanlar hükümetin aldığı kararla maaşlarını buradan alıyorlar. Sanayi alanındaki emlak vergilerinin sıfırlanmış olması da bizi etkiledi. Devam eden sözleşmeli işlerde, maalesef şu anda belediyeden ek bedeller ödeniyor. İhalenin sonuna kadar ödenmeye de devam edecek. Bunları topladığınızda 29 milyona yakın bir açık ortaya çıkıyor. Hem emlak vergilerinin sıfırlanmış olması, hem taşeron yasasını topladığınızda çok önemli bir meblağ yapıyor. Bunu da gayrimenkullerle kapatacağız. Diğer taraftan krizden dolayı inşaat ruhsatlarının durmuş olması da gelirlerimizde dezavantaj oluşturan kısım. AVM, hastane gibi büyük projelerin büyükşehir belediyesine aktarılması da, bizim gelirlerimizin bir kısmının başka bir yere aktarıldığını gösteriyor” dedi.

“Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de mali açıdan ne denli zorda olduğunu bilen bir yöneticiyim” diyen Bozbey, “Büyükşehir de bizim belediyemiz. Onlar da şu anda kaynak arayışı içindeler” ifadesini kullandı. Türkiye’nin çok önemli bir sıkıntıdan geçtiğine dikkat çeken Mustafa Bozbey, “Süreç ne kadar sürer bilmiyoruz. Bu ülke bizim, bu şehir bizim, bu kent bizim. Hiç bir yere gidecek halimiz yok. Onun için buradan el birliğiyle birbirimize destek olarak bu süreci yönetmemiz lazım. Biz, kendimiz için düşünmüyoruz, biz Büyükşehir’in durumunu da düşünüyoruz. Neticede o da bizim belediyemiz. Her ne olursa olsun onların da yapmakla yükümlü olduğu işler var. Bunu mu gündeme getirelim? Bu doğru değil. Bu konularla ilgili herkesten hassasiyet bekliyorum. Siyaset yapılır ayrı mesele. Ama gerçekleri görerek siyaset yapmaları, ona göre vatandaşı doğru bilgilendirmeleri son derece önemlidir. Aynı gemideyiz. Gemi su alırsa hepimizin boğulma tehlikesi var. Ülke olarak bu gemiyi zararsız en iyi şekilde karaya çıkarmamız gerekiyor” dedi.

Başkan Bozbey’in açıklamalarının ardından meclis gündemindeki maddeler görüşülerek karara bağlandı.