Genco Erkal: Seyirci kalmamamız gerekiyor

Usta sanatçı Genco Erkal, ilk kez 50 yıl önce sahnelediği ve kendisiyle özdeşleşen “Bir Delinin Hatıra Defteri” ile Nilüfer’de seyirci karşısına çıktı.

Sahnede devleşen usta sanatçı, büyük alkış aldı. Festivalin “Seyirci kalma” başlığına vurgu yapan Genco Erkal, “Çağdaş bir ülkedeysek seyirci kalmamamız gerekiyor” dedi.

Nilüfer Tiyatro Festivali’nde, başladığından bu yana her yıl yer alan usta sanatçı Genco Erkal, bu defa bir “Gogol üstadı” olarak sahnelediği ve kendisine çok sayıda ödül getiren “Bir Delinin Hatıra Defteri” ile tiyatro severlerin karşısına çıktı.

Nazım Hikmet Kültürevi’nde sahnelenen ve biletleri satışa çıktığı ilk günden tükenen oyuna ilgi büyüktü. Salonu tıklım tıklım dolduran izleyiciler, “Bir Deli’nin Hatıra Defteri”nde Genco Erkal’ı en olgun haliyle izleme şansı buldu.

Nikolay Gogol’un yazdığı oyunu, uyarlayan, yöneten ve oynayan Genco Erkal, sahnedeki performansıyla izleyenleri adeta büyüledi.

Genco Erkal, ilk kez 27 yaşındayken oynadığı ve kendisiyle özdeşleşen "Bir Delinin Hatıra Defteri"ni 78 yaşında, bu defa en olgun haliyle seyirci ile buluşturdu.

Gogol’un en sevilen öykülerinden biri olan “Bir Delinin Hatıra Defteri”ni dördüncü kez farklı bir yorumla sahneleyen usta sanatçıyı, seyirciler adeta nefes almadan izledi.

85 dakikalık tek kişilik oyunun sonunda sahnede adeta devleşen Genco Erkal ayakta alkışlandı.

Genco Erkal: Nilüfer Belediyesi, Bursa’nın aydınlık yüzü

Nilüfer Tiyatro Festivali’ne başladığından bu yana sürekli yer aldığını belirten usta sanatçı Genco Erkal, bir kez daha Nilüfer’de tiyatro severlerle buluşmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Erkal, “Nilüfer Belediyesi benim için Bursa’nın aydınlık yüzü. Nilüfer Belediyesi her zaman tiyatroya ilgi göstermiş ve destek vermiştir. Biz de bu festivale başından beri hemen hemen yer yıl katılıyoruz büyük onur duyarak” dedi.

Festivalin bu yıl “seyirci kalma” başlığıyla gerçekleşmesinin çok anlamlı olduğunu belirten Genco Erkal, “5. Nilüfer Tiyatro Festivali’nde çok zengin, seçkin ve çarpıcı program oluşturulmuş. Tiyatro sanatı adına böyle bir festivalin düzenlenmesinden büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

Oyunu Nazım Hikmet Kültürevi’nde sergilemenin kendisine başka bir onur verdiğinin de altını çizen usta sanatçı, “Burada seyircide müthiş bir kalite var. Nitelik açısından her zaman çok üstün bir yerde, buradaki seyirci” ifadelerini kullandı.

“Seyirci kalmamamız gerekiyor”

5. Nilüfer Tiyatro Festivali’nin “Seyirci kalma” başlığına da vurgu yapan Genco Erkal, “Ülkemizin temel sorunlarından biri bu. Güya demokraside yaşıyoruz, kimse çıtını çıkarmıyor, oturup susuyor, yani seyirci kalıyor. Oysa mesele demokrasiyse, çağdaş bir ülkedeysek seyirci kalmamamız gerekiyor, heran sesimizi yükseltmemiz, tavrımızı göstermemiz gerekiyor. Ülkemizde yaşanan tüm haksızlıklara, özellikle kadın cinayetlerine, çocuklara tacize yüksek sesle karşı çıkmamız gerekiyor. Eğer herkes yürekten sesini yükseltse iktidardakiler bu kadar rahat davranamazlar” diye konuştu.

“Bu oyun beni rahatlatıyor”

İlk kez 1965 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda sahnelediği oyunu 50 yılda dördüncü kez yorumlayan Genco Erkal, oyunla artık özdeşleştiğini belirtti. Erkal, “Bazı oyunlar, bazı yazarlar artık vücudumun bir parça oldu. Bu oyun da onlardan biri. Yıllarca emek verdiğim yazarlar var, Nikolay Gogol da öyle. Halen bu zor eserin içine girmeye çabalıyorum, çünkü her seferinde yeni bir tarafını keşfediyorum, başka başka yorumluyorum. İlk seferinde daha çok psikiyatri açısından yaklaşmıştım. İkincisinde toplumun ezilen kesiminde yaşayan yoksul bir memurun öyküsü olarak yorumladım. Üçüncü yorumumda, bu kişi bir tiyatrocu ve o defter diye yazdığı şey aslında kendi hayatını yazıyor sahneliyor, sahnede provasını biz seyrediyoruz. Bu sonuncu da filozof bişey. Bütün hepsinin özelliklerini kapsıyor. Görmüş, geçirmiş, feleğin çemberinden geçmiş filozof görüntüsündeki bir deli bu seferki” dedi.

Oyunun kendisini rahatlattığını anlatan Erkal, “Çünkü sahne üstünde delirmek bile bir takım gerçek hayatın acımasız koşullarından, haksızlıklardan ve bizi ezen bir iktidarın acımasızlığı karşısında çaresiz kalma duygusundan birazcık boşalım yaratıyor. Ağzıma geleni söylüyorum, geçici bir rahatlama veriyor bana. O bakımdan faydası var, belki seyircilere de veriyordur aynı duyguyu” diye konuştu.