İnegöl Belediyesi tarafından düzenlenen ve Serdar Tuncer’in sunumuyla gerçekleşen “Medeniyetin Mimarlarından Fatih Sultan Mehmet Han” konulu söyleşide konuşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Osmanlı’da ilk darbe girişiminin henüz 12 yaşında tahta çıkan Fatih Sultan Mehmet’e yapıldığını ifade ederek “İki başın olduğu yerde herkes baş, herkesin baş olduğu yerde herkes köledir” dedi.
İnegöl Belediyesi’nin Aralık ayı kültür etkinlikleri kapsamında Cumartesi akşamı gerçekleştirilen “Medeniyetin Mimarlarından Fatih Sultan Mehmet Han” konulu söyleşi, ilçe halkının yoğun ilgisini gördü. 20.00’da müze konferans salonunda başlayan ve Serdar Tuncer’in sunumuyla Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in anlatımıyla gerçekleştirilen söyleşide, Fatih Sultan Mehmet Han anlatıldı. Yaşanan bazı olayların günümüze uyarlanarak örneklendirildiği programda, Osmanlı’da ilk darbenin de Fatih Sultan Mehmet’e yapıldığı ifade edildi.
“SELÇUKLU KÖK, OSMANLI GÖVDE, CUMHURİYET DAL VE ÇİÇEKTİR”
Program Serdar Tuncer’in sunumu ve anlatımlarıyla başladı. Sunumunu şiirlerle süsleyen Tuncer, Türk insanının mazisini tanıyamadığı gerçeğine vurgu yaparak “Mazisi bizim kadar şanlı yeryüzünde başka bir millet daha yok. Ama bizim kadar mazisini tanımayan bir millette yok. 100 yıl önce Cumhuriyet kurulurken, her rejim kendinden evvelkine kötü demek mecburiyetindedir. Çünkü bir rejim gelse ve benden önceki de iyiydi dese o zaman adama derler ki sen niye geldin. Bu da bizi bir açmazın, ikilemin içerisine itmiş. Cumhuriyeti sevenler Osmanlı’yı kötülemiş, Osmanlı’yı sevenler de Cumhuriyeti sahiplenmemiş. Halbuki devlet dediğiniz şey de bir ağaç gibi. Kökü, gövdesi ve çiçekleri vardır. Selçuklu kök, Osmanlı gövde, Cumhuriyet dal ve çiçektir. Üçü de bizim. Hamdolsun oraya doğru yavaş yavaş geldik” dedi.
FATİH’İ FARKLI YÖNLERİYLE DE BİLMELİYİZ
Programın konusu olan Fatih Sultan Mehmet hakkında da konuşan ve Fatih’in farklı yönleriyle ele alınması gerektiğini ifade eden Tuncer, “Fatih Sultan Mehmet Han, bu medeniyetin banilerinden biri. Fatih’i şu kadar biliyoruz; 21 yaşında İstanbul’u fethetmiş ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) müjdesine nail olmuş, 7 dil biliyor, şahi topları bizzat kendisi çizmiş, büyük bir komutan, ülkenin yüzölçümünü 2,5 kilometre kareye çıkarmış… Bu kadar. Ama Fatih farklı özellikleriyle de seyredilmeye muhtaç. Osmanlı’ya dair anlamamız gereken en önemli şeylerde biri de şudur; cihana diz çöktürdüğü için büyük değil bizim ceddimiz, ehlinin önünde diz çöktüğü için büyük. Gönül Fatih’i Akşemseddin olmasa, İstanbul’un Fatih’i de olmazdı” diye konuştu.
21. YY’DA FATİH’İN BÜTÜN ŞAHSİYETİNİ ÖLDÜRDÜK
Serdar Tuncer, bu kısa girişin ardından Fatih Sultan Mehmet’i anlatmak üzere Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’i sahneye davete etti. Konuşmasına en çok rahatsızlık duyduğu dönem filmleri ve dizilerinden söz ederek başlayan Şimşirgil, “21. Yüzyılda bir Fatih filmi çekebildik ve Fatih’in şahsiyetini öldürdük. İnsan bunlara gerçekten üzülüyor. Bu nede? İşte bu bizim maalesef 2 asırdır tarihimizin doğru öğretilmediğinin, doğru öğrenmediğimizin, hataların genlerimize kadar işlendiğinin bir resmidir. Yanlışı genlerimize işlemişler. İşte bir Muhteşem Yüzyıl izledik, neticesi belli. Hiç olmazsa Fatih’in şahsiyetini doğru bir şekilde verebilseydik orada. Doğru bir tek karesi olmayan bir dizi ve Fatih’in bütün şahsiyetini öldüren bir film. İnsanı üzen de bunların bir tarih danışmanları var. Kitaplarında doğru olanları yazıyor ama filmlerinde neden doğruları göstermiyorsun” dedi.
“TARİHİMİZİ DOĞRU ANLATAN DİZİ VE FİLMLER ÇEKMELİYİZ”
Şimşirgil, günümüzde etkisi yüksek olan dizi ve filmlerle ilgili düşüncesini de paylaşarak “Kitap muhakkak olmalı ve yazılmalı. Ama bugün gençlerimizi en çok etkileyen şeyler diziler ve filmlerdir. Tarihimizi doğru anlatan dizi ve filmler çekmeliyiz” şeklinde konuştu.
“İKİ BAŞLILIĞIN OLDUĞU YERDE HERKES KÖLE OLMAYA BAŞLIYOR”
Ahmet Şimşirgil, Fatih Sultan Mehmet’i de İnegöllülere tüm detayına kadar anlattı. Osmanlı’da ilk darbenin 2. Mehmet’e yapıldığını kaydeden Şimşirgil, iki başlı yönetimin olumsuzluklarını Fatih’in hayatından örneklerle anlatarak şöyle konuştu: “Henüz Fatih değildi o dönem. Babası orada kendi orada. İkiliği görüyor musunuz? İşte iki başlılığın olduğu yerde herkes baş, herkesin baş olduğu yerde herkes köle olmaya başlıyor. Bir başın olduğu yerde herkes efendidir. Bir baş gibi durmasak, bugün yok olmuştuk. O dönem 12 yaşında bir genç Mehmet. Çandarlı diyor başımızda tecrübeli birinin olması lazım. 2. Mehmet buradaki durumu görüyor. 12 yaşında bir gencin ona verdiği cevabı ben tarihimize altın harflerle yazardım. Duvarlarımıza yazılmasını isterdim. Ama maalesef biz bunu hiç okumadık, hiç duymadık. Tüm idarecilerimize ders niteliğinde bir cevaptır. ‘Evvelen fikir ahiren amel gerekmez miydi?’ diyor. Önce düşünmeli sonra işlemeliydiniz. Siz beni tahta davet ederken düşmanın geleceğini hiç düşünmediniz mi? Benimle bir savaşa cesaret edemiyorsan neden beni tahta çağırdın. Düşman geliyor git, düşman gitti gel. Böyle bir devlet idaresi mi olur? Bunu söylüyor 12 yaşındaki Mehmet. Fakat onun artık kendisinin emrinde tam çarpışmayacağını da biliyor. Çünkü babanı isteriz dedi. Bu adam Sadrazam, bu adam ordunun başı. Bunun üzerine babasına haber gönderiyor. Bunu tarihte okuduk ama günümüzde maalesef yıkıyorlar, yok diyorlar. Bir de böyle tarihçiler var. Halbuki neden geldi 2. Murat? Neden savaştı Varna’da? Gönderdi diplomatını padişah. Şahit beysen ordunun başına geç dedi. 2. Murat’ın hakkını yemiyorum burada, dedi ki gelen diplomata beyiniz var gidin çarpışın. Bana niye geldiniz. Bunun üzerine dedi ki diplomat beyimiz var ama hala seni bey bilenler var. Başımıza bıraktıkların hala seni bey biliyor. Şayet beysen gel orduların başına. Şayet bey değilsen, beyimiz emrediyor orduların başına geç. Çünkü o genç padişah bu ikiliği gördü. Durduk yere çağırmadı babasını. 2. Murat Han genç padişahın, oğlunun bir komutanı olarak savaştı. Yeniden geri döndü fakat bu defa da orduyu ayaklandırdı Çandarlı. Ayaklananları da bastırdı fakat ayaklanma sırasında babasına yeniden haber gönderdi. 2. Mehmet ayaklanmaları bastırıp ava bile çıkmıştı 2. Murat geldiğinde. Fatih avdan döndü, baktı ki babası tahtta oturuyor. Elini öptü ve hayırlı olsun diyerek bir kez daha Manisa’ya döndü.”
12 YAŞINDA DA 19 YAŞINDA DA İSTANBUL’U DÜŞÜNÜYORDU
“19 yaşında 2’nci kez geldi. 12 yaşında da İstanbul’un fethini düşünüyordu 19 yaşında da İstanbul’un fethini düşünüyordu. Geldiği gibi de topum var ordum var demedi 2 yıl hazırlık yaptı. O Şahi topların çizimlerini, balistik hesaplarını bizzat Fatih yaptı. Ne yazık ki biz bunu tarihlerde okumadık. Beni filmde en çok üzen noktalardan biri de bu oldu. Biz hala Macar Urban’ı duyduk orada. Hatta bir de Macar Urban’a bir yardımcı yetiştirdiler. Böyle birini de tarih bile yazmamıştır kızı Era’yı çıkardılar bide. Hala biz Fatih’in bir makine mühendisi olduğunu öğrenemedik. O topların birini Macar Urban döktü, 3 tanesini de Osmanlı’nın mühendisleri. Bunları kimse yazmıyor. Savaş sırasında da Macar Urba’nın döktüğü top ilk haftada çatladı. Kullanılamadı. Osmanlı’nın mühendislerinin döktüğü toplar çatlamadı. Bunun tam tersi olsa herkes öğrenirdi. Ama Osmanlı’nın başarılı gösterilmesini istemiyorlar.”
AKTAŞ; “HER ALANDA BÜYÜK BİR MÜCADELE İÇERİSİNDEYİZ”
Programın sonunda 3 izleyici Ahmet Şimşirgil’e soru yöneltti. Soruların da cevaplanmasıyla söyleşi son bulurken, programın sonunda sahneye çıkan Belediye Başkanı Alinur Aktaş kısa bir konuşma yaptı. Güzel bir program icra edildiğini belirten Aktaş, “Güzel bir gece olduğuna inanıyorum. Çünkü konuşulan zatı muhterem Osmanlı’nın en görkemli ve en özel padişahlarından biri Fatih Sultan Mehmet’ti. Hocam da geçmişle günümüzü buluşturarak olayı çok güzel aktardı. Kurtuluş savaşından sonra en büyük savaşın şuan verildiğini ve bu hassasiyetin en az 4-5 ay devam edeceğini kimse aklından çıkarmasın. Fakat bu defa süreç çok ilginç geçiriliyor. Normal hayat devam ediyor. Yatırım yapan sanayiciler yatırımlarını yapmaya devam ediyor, ticaret, ihracat hepsi gidiyor. Ama şuanda gerçekten her alanda çok büyük bir mücadele içerisindeyiz. Biz şuanda ülke olarak da fiili olarak savaşın içerisindeyiz” dedi.
SURİYE’DE OLMAK ZORUNDAYIZ
Türkiye’nin Suriye’de ne işi var şeklinde yapılan eleştirilere de burada cevap veren Aktaş, “El Bab’ta şehit olan 16 askerimiz ki bunların 2’si Bursalı. Evet, birlerine göre ne işimiz var Suriye’de. Biz Suriye’de olmak zorundayız. Bunların amacı Suriye’yi hallettiler buraya gelecek sıra. Ve gerçekten ülke yöneticilerimiz başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere çok dirayetli bir duruş sergiliyorlar. Bu yönden tüm arkadaşlarımızın çok bilinçli olması lazım. Allah yöneticilerimizin basiretlerini, dirayetlerini arttırsın” diye konuştu.
Konuşmalar sonrası Başkan Aktaş ve AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel Serdar Tuncer ile Ahmet Şimşirgil’e plaket takdim etti.