"LİSTAG Anneleri” mücadelelerini paylaştı

Nilüfer Belediyesi, LİSTAG, Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği ve Özgür Renkler Derneği işbirliğiyle düzenlenen “LİSTAG Anneleri Bursa’da” paneline konuk olan LGBT anneleri , yaşadıkları deneyimleri ve hak mücadelelerini paylaştı.

LGBT aileleri bilgilendirmek, tecrübe, deneyimlerini aktarmak ve onlara destek olmak amacıyla kurulan Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks Bireylerin Aileleri ve Yakınları Derneği’nden (LİSTAG) Sema Yakar ve Pınar Özer, “LİSTAG Anneleri Bursa’da” panelinde Bursalılarla bir araya geldi. Nilüfer Belediyesi, Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği, LİSTAG ve Özgür Renkler Derneği işbirliğiyle düzenlenen panel, Nilüfer Belediyesi Dernekler Yerleşkesi’nde gerçekleşti. Nilüfer Belediyesi Eşitlik Birimi’nden Ali Sevilen’in moderatörlüğünde gerçekleşen panele, Nilüfer Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Seden Bozbey de katıldı.

Çocukları ailelere açılan, aile ve yakınlarına destek olduklarını belirten Pnar Özel, dernek çalışmalarını anlattı. Özel, “Bizler de çocuklarımız bize ilk açıldığında şok olduk. Bilmediğimiz konularla karşı karşıya kaldık. Bilgilenerek, araştırıp öğrenerek bu yolları aştık. Bizden sonra gelen ailelere de bilgi vererek tecrübelerimizi aktararak destek oluyoruz. Yönetmenliğini Can Candan’ın üstlendiği 7 ailenin tecrübe ve deneyimlerini aktardığı 'Benim Çocuğum’ adlı belgesel filmi çektik. Bu filmimizle de aileleri bilgilendiriyoruz” dedi.

“Çocuklarımızı kucaklamalıyız”

Toplumun LGBT çocukların özgüvenlerini yok ettiklerini ifade eden Özel, “Onları ötekileştirenler, onları dünyaya getiren aileleri de ötekileştiriyor. Bazı aileler, 'Başkaları ne der’ kaygısıyla çocuklarını evden itiyor. Böyle olunca eğitim bitiyor, çocuklar iş bulamıyor. LİSTAG Aile Grubu kurmamızın nedenlerinden biri de bu olayın iyi bir şey olduğu değil, böyle bir çocukla, yakınımızla, arkadaşımızla karşılaştığımızda nasıl davranacağımızı bilmek. Onları aşağılamamak, ötekileştirmemek. Bunu kabul etmek gerekiyor. Başkalarını bir kenara atarak, çocuklarımızı koşulsuz bir şekilde kucaklayarak hayatımıza devam etmeliyiz” diye konuştu.

Kendisinin de bir eşcinsel annesi olduğunu söyleyen Sema Yakar da, “Çocuğumun yönelimini ilk olarak 15 yıl önce öğrendim. O ana kadar biz de bu konuları bilmiyorduk. Bilgilendikçe, anladıkça bunun doğal bir varoluş şekli olduğunu öğrendikçe bunu topluma anlatmayı kendimize görev edindik. Toplantılar, paneller düzenleyerek insanlara yalnız olmadıklarını hissettiriyoruz. Yıllar önce birkaç kişi ile başladığımız bu yolda, bugün binlerce aileye ulaştık. Toplumda cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine karşı oluşan ön yargıları kırmak, farkındalık yaratmak için birçok etkinlik yapıyoruz. Çocuklarımızı 'öteki’ haline getirip evden kovmak, dışlamak değil, onları koşulsuz kabul ederek aile birliğini sağlıyoruz” şeklinde konuştu.

Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine karşı oluşan önyargıları kırmak istediklerini ifade eden Yakar, “Şuan İstanbul, İzmir ve Ankara’da aile gruplarımız var. Amacımız Anadolu’da da örgütlenebilmek. Anadolu’nun 16 ilini gezdik ve belgeselimizi izlettik. Pilot iller belirleyip Türkiye’de bu olayı aile örgütü şemsiyesi altında toplamak istiyoruz” dedi.

Türkiye’de cinselliğin konuşulamadığının altını çizen Yakar, “İnsanlar bu konuları kulaktan dolma bilgilerle biliyorlar. Aile daha kendi cinselliğini konuşamıyorken, çocuklarının cinsel yönelimini öğrendiğinde karmakarışık oluyor. Bununla nasıl mücadele edebileceklerini bilmiyorlar. Önce kendi ailesine, sonra çevreye 'Ne diyeceğim’ korkusuyla yaşıyorlar. Ailelerin yaşam kaliteleri de düşüyor” ifadelerini kullandı.