Yazar Mine Soysal, Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen “Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın” etkinliğinde kadın okurlarıyla bir araya gelerek “Uzakta” isimli kitabı üzerine söyleşi gerçekleştirdi.
Soysal, “Dünyanın bütün altyapısını biz kadınlar sağlıyoruz. Bu kadar güçlüyken boynumuzu dikleştirelim ve yapabileceklerimizi yeniden düşünelim istiyorum” dedi. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen “Nilüfer’de Kadın Hayata Yakın” etkinliğinde ünlü kadın yazar ve şairler, Nilüferli kadınlarla buluşmaya devam ediyor. Özellikle kırsalda yaşayan kadınları kitapla tanıştırmak, sosyalleşmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen Kadın Hayata Yakın etkinliğine bu kez yazar Mine Soysal konuk oldu. Plaza 16’da gerçekleştirilen etkinliğe Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı Bukle Erman, Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala ile 25 mahalleden yaklaşık 500 kadın katıldı. Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından günler öncesinden kendilerine dağıtılan Mine Soysal’ın Uzakta isimli kitabını okuyarak söyleşiye gelen kadınlar farklı bir gün geçirdi.
Yazar Mine Soysal, Nilüfer Belediyesi’nin gerçekleştirdiği etkinliğin kendisini çok heyecanlandırdığını belirtti. Soysal, “Nilüfer’in etkinliği insana çok yakın bir etkinlik olduğu için yeri farklı. Umut verici bir durum” ifadelerini kullandı.
Söyleşiye konu alan son kitabı Uzakta’nın Türkiye’de çok rastlanan gençlik meselelerinden birini işlediğini belirten Mine Soysal, “Kadın okurlarımın arasında daha çok seviliyor olmasının nedeni de bu. Çevremizde gençler, ergenler var ve onlarla ne yapacağımızı bilmiyoruz. Kadınların çok önemli bir meselesi bu. Kadınlarla böyle bir kitap için buluşmak beni ayrıca heyecanlandırıyor” dedi.
Türkiye’de bir kadın olarak yaşamanın zorluklarına değinen Soysal şöyle konuştu: “Büyük kentlerde insan olarak ayakta kalmak değil, bir kadın olarak yaşamını gülen bir yüzle sürdürebilmek zor zanaat. Biz, ülkesindeki kadınlara 'Hadi kızlar canınız ne istiyorsa onu yapabilirsiniz’ diyen bir ülke değiliz. Tam tersine hepimizin vücudunun ve ruhunun çevresinde onu kısıtlayan pek çok yargı, önyargı, gelenek ve görenek var” dedi.
Uzakta adlı kitabında zengin ve fakir hayatı olan iki farklı karakter olduğunu belirten Soysal, “Biri çocukluğundan beri yoksulluğundan ayakta durabilmek için kendini hayallerine ulaştırabilmek için didinip durmak zorunda kalmış yoksul bir genç Erdo, diğeri de büyük bir inşaat firması ortağının kızı. Sürekli çalışarak var olan, mütevazı koşullarda yaşayan yoksul bir genç ile hiçbir ekonomik sorunu olmayan bir genç kızla herhangi bir şekilde eşit bir durumu yok bizim ülkemizde. Dizilerde de böyle ortak bir tema var. Zengin kız fakir oğlan. Neden? Sizler, böyle iki çocuk asla aynı kaldırımda bile yürüyemez diye düşünürken, izlediğiniz diziler neden hep bize bunun tersi gerçek olabilirmiş gibi gösteriliyor? Beni en çok ilgilendiren kısım, gerçekte olmayacağını bildiğimiz bir şeyi bize altın tepside sundukları zaman 'Oluyormuş demek ki’ diye masumane şekilde buna inanıyor olmak” şeklinde konuştu.
İnsanların kendi hayatını değil, başka hayatları seyretmeyi daha çok sevdiğini ifade eden Soysal, “Çünkü kendi hayatımıza emek vermek, layık olduğumuzu inandığımız keyiflerle ve renklerle donatmak daha zor geliyor. Ben hep bunun derdini yaşadığınızı, kendinizi başkaları değil, en çok kendinizin kısıtladığını düşünüyorum. Kendiniz için ne yapıyorsunuz? İşleri bırakıp kendiniz için keyif aldığınız şeylerin peşinden gitmenizi çok istiyorum. Sosyal faaliyetlerin yükselmesi bir insanı çok farklı anlamda etkiliyor. İnsanlarla bizden farklı olsalar da iletişim kurabilme beceriniz çok yükseliyor” diye kaydetti.
Türkiye’deki kadına yönelik şiddete değinen Soysal, “Özellikle son yıllarda ülkemizde erkekler delirmiş gibiler. Sürekli kadınlara şiddet uyguluyorlar ya da kadınları öldürüyorlar. Korkunç bir şey oldu. Bu, eskiden de vardı ama maalesef bizim kültürümüzde 'Kol kırılır yen içinde kalır’ diye bir söz var. Ailede olan ailede kalır, dışarı çıkmaz. Dünyanın en yanlış, en kötü şeyiymiş meğer bu. Erkek çocukları bizler büyütmüyor muyuz? Biz yapıyoruz. Uzakta’nın kahramanı Erdo’nun annesi de o kadar yoklukta ve çaresizlikte 16-17 yaşında gelin olmuş bir kız. Hayatta gün yüzü görmemiş bir kadın. Bu kadın Erdo’yu nasıl bir sevgi yumağı halinde büyütebiliyor? Parayla mı, pulla mı? Hayır. Yüzünde bir ilahi gülümseme, ilahi sabır, dilinde hep sevgi sözcükleri var. 'Nasılsın? Senin için ne yapabilirim?’ sorusu. Müthiş bir iletişim. Ben kitaplardan en çok edinebileceğinizin tam da bu nokta olduğuna inanıyorum. Erdo’ların hayatının kolaylaşması için onların gurbet kapılarında yalnızlıkla ve acıyla yoğrularak büyümesini, şiddet küpüne dönüşen bir takım insanlar olmasını engelleyelim. Bunu engelleyebilecek güç biz kadınlarda var. Dünya sadece erkeklerin sanılıyor. Ama o dünyanın bütün altyapısını, servis alanlarını, duygusal dünyasını bizler sağlıyoruz. Bu kadar güçlüyken biraz şöyle kendi boynumuzu dikleştirelim ve yapabileceklerimizi yeniden düşünelim istiyorum” dedi.
Söyleşinin sonunda Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, etkinliğe katılan kadınlara ve yazar Mine Soysal’a teşekkür etti. Bozbey, “Nilüfer’de kadın, evde oturan değil, hem sosyal ve kültürel yaşama katılan hem de yaşamın her anını yaşayan kadındır. Nilüfer Belediyesi olarak bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi. Etkinliğin ardından Mine Soysal, Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü tarafından kadınlara dağıtılan “Uzakta” adlı kitabını imzaladı.